14 - 15 Temmuz Aladağlar Gölü Göksu Milli Parkı Bolu

Ankara'nın en sıcak günlerinin yaşandığı son günlerde, sıcak havadan uzaklaşmak bahane olsa da, işlerin temposu yada monotonluğundan kaçmak için planlar yapmaya başladım.Daha önce google earth te işaretlemiş olduğum fakat gitmenin bir türlü kısmet olmadığı, Bolu Aladağlar mevkii nde ki GÖKSU Milli parkı alanında hafta sonunu  arkadaşım Özkan ile geçirmeye karar verdik.Cumartesi günü öğlen saatin de müsaait olabileceğimi düşünerek saat 12:00 gibi Ankara ' dan kısa bir alış veriş sonrasında çıkmak üzere hareketimizi planladık.Bu zamana sadık kalarak uygun bir saatte Ankara dan yola çıktık.Aladağlar mevkiine 3-4 alternatif  ulaşım seçeneği mevcut.Alternatif yollardan daha önce Kartalkaya yolunu tecrübe ettiğimden dolayı,
ulaşımı Kartaklaya kayak tesisleri yolundan yapmayı uygun gördük.Ankara dan İstanbul Otobanından başlayan yolculuğumuz, Bolu ili Doğu kavşağı (Kartalkaya Kavşağı) çıkışından, Kartalkaya istikametine doğru virajlı ve tırmanarak yükselmeye devam eden yol, ekli rota kaydında da görüleceği üzere, Gençlik ve spor Bakanlığı, izcilik kampı levhasının olduğu yoldan sağa dönüp yaklaşık 13 km lik toprak yoldan ilerleyerek, Göksu Milli parkına ulaşılabildik.Yolda otostop ile almış olduğumuz amcadan aldığımız bir kaç kısa bilgileri kullanmak üzere hafızamızda yer açtık.Milli park sınırları içerisine küçük araç başına 5 Türk Lirası gibi bir bedelle Giriş yapılabiliyor ayrıca çadır başına 10 Tl günlük ücret ödeniyor.İlk girişte Restaurant, Wc, Çeşme gibi ihtiyaçlarınızı karşılayacak yapılar mevcut olsada, park içerisinde çadır kurmak için daha ileriye gitmemize yarayacak olan yolun çok kötü olması nedeni ve amcanın  bize verdiği kısa bilgilerden aklımızda kalanlarla, gölün karşısında ki alanı da değerlendirmek üzere, park sahasından çıkarak, gölün karşı kıyısında uygun çadır yeri aramaya başladık, karşı taraftan bakıldığından, aslında park sahası içinde karşıdan ilerlemekte zorlandığımız yoldan giderek daha güzel bir bölgeye ulaşabileceğimizi keşfettik, yeniden park sahasına döndük ve aracımızın gitmekte zorlandığı yoldan orman içerisinde çadır kuracağımız  kamp alanımızı tesbit ettik.

Ağaçlık alanda, göle yaklaşık 60-70 metre mesafede çadırımızı kurmakla başladığımız, kamp faaliyetimiz, yemek hazırlıklarımız,orman içerisinde yaptığımız gezi, balık tutan vatandaşlarla sohbetler, komşularımızla yaptığımız ateş başı sohbetlerle çok güzel geçti.Geçirdiğimiz güzel dakikaları kaleme almak yerine, anlatılmaz yaşanır diye ifade etmek istiyorum.
İki günlük süre zarfında Göksu Milli parkı ile ilgili bir takım bilgileri de aktarmak ta yarar görüyorum, Aslında milli parkın güzelliği dışında maalesef çok olumlu yanlarından bahsetmek mümkün değil, yaklaşık 2 sene önce özelleştirilen milli park, parka ilk giriş alanındaki sizi karşılayan sosyal tesisler dışında,(Bu kısım günübirlik piknikçiler dolayısı ile kalabalık) iç kısımlara ilerleyen yolun kötülüğünden tutun, su ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz çeşmelerin olmamasından,wc ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz bir tuvalet binasına sahip olmamasından, çöplerinizi atabileceğiniz çöp bidonlarının olmamasından tutun, aklınıza gelebilecek diğer her türlü ilgi ve alakadan maalesef çok uzakta.(Bu hali ile doğal ve bakir olması güzel ancak pislik içinde)Belirlenmiş çadır alanları olmadığından dolayı, insanlar ratgele her yere çadırlarını kurmakta, ateşlerini istedikleri yerlerde yakabilmekte, maalesef bizim insanımızın kanıksanmış özelliğinden olsa gerek, her yana bıraktıkları çöpleri ile  Göksu milli parkı bir çöp alanını andırmakta.İşletmesini yapan firma anlaşıldığı kadarı ile araç ve çadır ücreti toplamak dışında hiç bir görevini yerine getirmemektedir.Aladağlar gölünde kamp yapmak isteyenler için, kamp sırasında sürekli aracınızı yerinden kıpırdartmak, hatta direksiyonuna bile oturmak istemiyorsanız, yanınızda bol su götürmenizi tavsiye ederim.
Bu hali ilede olsa Göksu milliparkı gerçekten görülmesi gereken doğal yerlerden bir tanesi.. 

Gölden bir görünüm

Mangalımızı Hazırlarken

Çadırımızdan göl manzarası

Uzaktan Çadırımız

Posted in: Gezi