Recent Posts

Çatak Kanyonu Kastamonu

Unutmayın ki yaşam aldığımız soluklarla değil, soluk kesen anlarla ölçülür.

Yürüyüş Parkurları GPS Kayıtları

Mutluluk varılacak bir istasyon değil bir yolculuk biçimidir..

Fotoğraflarım

Eğer hikayeyi sözcüklerle anlatabilseydim, yanımda sürekli bir fotoğraf makinesi taşımaya ihtiyaç duymazdım.

Doğa Sporları Hakkında Bilgiler

Daha bir çok bilgi…

21 Eylül 2014 Pazar

21.09.2014 Kazan Kent Ormanı - Örencik Köyü Bisiklet Gezisi

Merhaba Günaydın
Merhaba.
Buyrun nasıl yardımcı olayım.
Kent ormanın da bisiklet ile turlayacağız.
Abi salamam, bu sabah arkadaş kurt görmüş.Sizi salarak risk alamam.
Hocam ben onca dağ tepe gezdim kurdun gölgesini göremedim.
Valla, bu sene domuz çok diye Devlet doğaya çok kurt salmış..
Biz turlayalım, yok siz aşağıdan inin.

Artık muhabbet başka yerlere gidecekti, aracı aşağıda ki kent ormanı girişine aldım, gerekli hazırlıkları yaparak tamamen doğaçlama turumuza başladık.Ankara da malum arazi yapısı nedeni ile ilk başlangıçta az mesafede olsa tırmanma bizi zorlasa da, aynı zamanda benim bisikletimden gelen rutin ses de sinirlerimi germeye yetiyordu.Bir kaç kontrolden sonra sesi bulamayınca artık takıntı haline getirmeden, kent ormanı istikametine değil, Örencik köyüne doğru ilerledik.Kazan istikametine doğru köyün içinden ilerleyişimiz, ilerde bizi fark eden ve pür dikkatini üzerimizden ayırmayan kangal tarzı kocaman köpeğin durumu geri dönmemize neden oldu.Köyün yukarı ucuna bulduğumuz tarlalardan ilerleyişimiz bir müddet sonra besicilik yapılan bir alanda ilerlerken ilerde bizi fark eden 2 köpek bölgelerinden fazla uzaklaşmayacak larını düşünürken üzerimize geldiklerini görünce Denis'e bisiklet inmesini söylememle,  köpeklerle diyaloğa girerek kontrollü bir şekilde  bu alanı bisikletler elimizde geçtik.İlerde Kurtboğazı tarafından geldiğini düşündüğüm asfalt yola kadar ilerleyişimiz, sürdükdük. Kısa bir süre ol kenarından ilerledikten sonra sağ tarafta bulunan köy ve müstakil evlerin bulunduğu toprak alana girerek, bu alanda bulduğumuz hemen hemen her alana girerek gezi gerçekleştirdik.Bu kısımda gezilecek çok yer olmasına rağmen, uzaktan duyulan havlama sesleri düşündüğümüz her alanda köpeklerin varlığından haberdar ediyordu bizi.Güzel yapılı villaların yanından ilerleyişimiz sürerken yaklaşık 800 * 1000  mt sonra yol bitmiş, hasatı yapılmış buğday tarlaları manzarası ile karşı karşıya kalmıştık.
Dönüş yolunda köyün girişinde bulunan çeşmede verdiğimiz molada, yol boyunca kafama takılan ses, şu gürül gürül akan suda ön aktarıcıları yıkayayım belki pislik vardır, düşüncesi ile yaptığım girişimin bir müddet sonra meyvesini vermesi beni mutlu etmişti.Artık ses yok.En son mola verdiğimiz noktaya kadar aynı yoldan ilerledik.Burada dikkatimi çeken bir toprak yola yönümüzü çevirdik, irtifa kaybettiğimiz için tekrar dönmeye karar verdik, dönüşte Denis'in ilerleyemedeğini alanda, ön ve arka lastiklerindeki en 5-6 tane diken olması nedeni ile arka lastiğin tamiri ile uğraşmadan yedek ile değiştirdik.Denis' e öndeki dikenlerle hiç oynama o şekilde gidelim derken, Tati (baba) senin lastikler diken dolu demesi ile moraller bozulsada hiç dokunmadan o şekilde lastiklerin havası inmeden başlangıç noktasına kadar ulaşmayı başardık.
Bu turun benim açımdan bisiklet gezisi anlamında çok özelliği olmasa da Ankara yakınlarında insanların hiç boş durmadan küçük bahçelik araziler kapatıp, kimi yerde küçük konteyner tarzı, prefabrik veya betonarme binalar ile güzel küçük bahçelerde hafta sonlarını geçirecekleri alanlar bulmaları bizim ayakta uyuduğumuzun pek ala göstergesi.









Işık  rahatsız ediyor beyfendiyi


15 Eylül 2014 Pazartesi

14.09.2014 Kazan Kavsakkaya Barajı Bisiklet Turu

Hafta sonu için düşündüğümüz bisiklet turu, mesai günlerinde ki  yoğun iş temposunun gölgesinde kaldı.Rota ve benzeri çalışmalar için fırsat bulamamış olsamda zaman zaman güzergah üzerinde ki gözlemlerimi, tura çıkacağımız pazar günü sabahın  5.inde yapmış olduğum son kontrol ile netlik kazanmış ve kağıda aldığım küçük notlarla da perçinleşmiş oldu.
Buluşma saatleri konusunda en ufak bir aksamaya neden olmayan grubumuz, her zaman ki gibi saatinden önce buluşmuş ve tur başlangıç noktası Alpagut köyüne doğru yola koyulmuştu bile.Erken bir saat olması nedeni ile hiç trafiğin akmadığı bir güzergahta olsa, rotamıza başlamadan, çocuklara tur düzeni ile ilgili yapılması gerekenler ve kesinlikle yapılmaması gerekenler hakkında bilgi verdikten sonra, 25 km olarak hedeflediğimiz turumuza başladık.
Hafif tırmanışlar ve inişler eşliğinde keyifli gidenken, bir yandan kaslarımız da ısınıyor,  zaman zaman artçı nın araba var bağırışı cıvıldayan kuş seslerini kesse de keyifler yerinde ilerlemeye devam ediyoruz.
İlk başlarda güzergah üzerinde köylerin yakın olması nedeni ile tur eğlenceli devam ederken, Yılmaz köye yakınlaştığımız da karşılaştığımız ilk ciddi tırmanma Ulaşın her zamanki üstün performansı, benim ve Denisin biraz yorgunluğuyla atlatıyoruz.Fasılalarla verdiğimiz kuruyemiş, kuru meyve molaları bizi kendimize getirmeye fazlası ile yetiyordu.Rotamız üzerinde zaman zaman araçlar geçsede trafik düşündüğümüz gibi turumuzu çok etkileyecek düzeyde değil.20 Km yi devirdikten sonra baraj yoluna ayrılacağımız Yiğitli köyüne de ulaştık, bir müddet düzlükte ilerledikten sonra, son 4 km boyunca sürekli irtifa kazanarak tırmanmak Denisi oldukça yordu.Zaman zaman Denis ile elimizde çıkardığımız bölümler ile ilerleyişimizi sürdürdükten sonra Özlüce köyü çeşmesinde öğlen yemeğimizi verdiğimizde, Denis'in surat ifadesi bize söyleyemedikleri ile dolu gibi.
Burada verdiğimiz uzunca öğlen molasından sonra baraja kadar ilerlemek istemeyen Denis i ikna için yaptığımız her türlü, rol, tiyatro, sahne performansımız başarılı oluyor ve 2 km uzaklıkta olan baraj gölüne doğru yol alıyoruz.
Manzara düşündüğümüzden çok daha güzel fakat gökyüzünü kaplayan bulutlar acele etmemiz gerektiğini bildirir gibiydi.
Buradaki ufak fotoğraf molası ardından, köylü teyzelerin iyi dilekleri ile dönüş yoluna geçtik.Tırmanışlar da üstün performans sergileyen Ulaş için korkulu dakikalar başlamış, Denis içinse eğlence başlıyor demekti.
henüz 2 km mesafe ilerlememiştik ki yağmur atıştırmaya başlamış, bulutlar o kadar alçalmışlardı ki bir an önce irtifa kaybetmekte fayda vardı.Yağmurun yeni başlaması yolu kayganlaştırmış, hızımızda düşündüğümüzden daha az ilerlemeye devam ettik.İlk serpintiyi çok hissetmeden atlattık.Rotamızın iki köy arasında ki en uzak mesafesinin tam ortasına ulaştığımız anda üstümüzde dolaşan bulutlar hiç yakalanmak istemeyeceğimiz derece de üstümüze boşalırken, artık ilerlemenin mümkünatı kalmamıştı.Sığınacak bir yer olmadığı içinde her halikarda ıslanacağımızdan yürüyerek devam etmeye karar verdik.Daha 500 mt ilerlememişken halimizi gören minibüs şöförünün bizi aracına alması ile yaklaşık 5 km sağanak yağmurun bittiği yere kadar bizi bırakması günün en iyi taraflarındandı.İyi temennilerimiz ile artık fazla oyalanmadan ve vucut ısımızı düşürmeden aracımıza kadar ilerleyerek, 56 km sürecek turumuzu 50 Km mesafe kat ederek tamamlamış olduk.
Artık ekip birbirini daha iyi tanımış oldu.
Tebrikler.

























 

1 Eylül 2014 Pazartesi

30 - 31.08.2014 Hattuşa Kamp ve Hattuşa Bisiklet tur ve Keşfi

Kamp günü geldi.
Bir aydır üzerinde sürekli konuştuğumuz, hatta her seferinde neredeyse çeşitli bahanelerle onun yerine şurayamı gitsek, yok şurasımı olsun derken, üzerinde nihai olarak karar verdiğimiz Hattuşa kampı günü gelip çatmıştı.
Bölge üzerinde yaptığımız küçük araştırmadan, Hitit uygarlığı kalıntılarının yakınlarında bir iki yer tesbit etsekte, alternatif olarak daha yukarda bulunan bir gölette aklımızın bir köşesine not ederek 30 Ağustos Zafer bayramı günü, sabah eşyalarımızı aracımıza yükleyerek, yollara düştük.
Eskiden çalışmış olduğum Kırıkkale bölgesinde bulunan şantiyede kalan Mehmet arkadaşımı ziyaret ettik, beklemediğimiz şekilde bizi ağırlayan Mehmetle ayrılıktan sonra, Sungurlu da 2 günlük erzak ihtiyacımızı karşıladıktan sonra, kamp bölgemiz olan Boğazkale bölgesine ulaştık.
Boğazkale de Hattuşa yol ayrımında, bölgenin muhtarının sıcak karşılaması ile kamp kurabileceğimiz yerler hakkın kısa bilgiler aldıktan sonra, kamp alanı keşifi konusunda yola devam ettik.İlk izlenim bizi kamp alanı konusunda hayal kırıklığına da uğratsa, benim google Earth te gördüğüm, Muhtarında bize önerdiği İbrikçi köyü yolundaki göletin uygun olduğuna karar vererek, direk olarak bu alana ilerledik.
Bu alan aslında, yerleşim yerinden çok uzak bir yer olmasına rağmen, piknik alanı gibi düzenlenmiş, etrafı çevrili ve kanımca çocuklarla kamp atılabilecek güvenli bir alan.Kendimize uygun bir alan bulduktan sonra, çadırlarımız kurmakla başladığımız iş, biz, akşam ki ateş başı sohbetleri için ağaç toplama ile uğraşırken, çocuklar güvenli alanda bisikletlerini sürerek eğlendiler.
Akşam, yemek vs fasıllarını bitirdikten sonra, ateş başında, yıldızların altındaki sohbetimiz, yudumladığımız şarabın verdiği mayhoşlukla devam etti.Denis' in daha önce kamp tecribesi olmasına rağmen, akşam orman içinden gelen yada geldiğini zannettiği seslere pür dikkati, gözümüzden kaçmadı.Ulaş çoktan uyumuştu bile.Günün yorgunluğunu atmak, sabaha düşündüğümüz bisiklet turuna zinnde kalkmak için çadırlarımıza çekildik.
Güzel bir gün......
Sabah herkesin yüzündeki tebessüm bulunduğumuz ortamdan ne kadar mutlu olduğumuzu gösterirken, çocukların annelerine telefonda ne kadar mutlu olduklarını ifade etmeleri bunun bir ispatı niteliğinde idi.
Sabah kahvaltı faslından sonra, bisiklet turu sonrası yorgunluk üzerine, toparlanma işleri ile uğraşmamak üzere, yiyecek kısmı hariç, çadır ve diğer kamp malzemelerimizi toplayarak aracımıza koyduk.Kısa bir durum değerlendirmesi sonrası, doğaçlama olarak bulunduğumuz, vadiden ve tarlalar arasından Hitit uygarlığının bulunduğu, Hattuşa harabelerinin olduğu bölgenin arkasına kadar ulaştık.Zaman zaman bisiklerimizi elle taşıdığımız Enduro tarzındaki turumuz, çocuklara Hattuşada bulunan antik kalıntıları, sevdikleri bisiklet ile birlikte sunmak, sıkılmadan dolaşmalarını sağladı.Bu noktadan sonra Planladığımız Yazılı Kaya bölgesine olan turumuz, havanın sıcak olması ve çocuklar için çok zorlayıcı olacağı düşüncesi ile vazgeçerek, kamp alanına  patika ve tarla yollarından ulaştık.Gecenin soğuğunu içinden atamayan lezzetine doyamadığımız karpuzumuzu yedikten sonra, hızlarını alamayan çocuklar ve Özcan kısa bir tur daha yaptıktan sonra, bir gün daha kalalım serzenişleri ile arabamızı hazırlayarak önce Yazılı Kaya ziyaretten sonra, bir gün öncesinden Mehmet' in abi dönüşte mutlaka uğrayın sözü ile Kırıkkale de verdiğimiz mola ardından, Ankara Ulaştık.